Spor Felsefesi
 
Spor Felsefesi ülkemiz için yeni bir konudur. Spor Bilimi’nin 
ülkemizdeki tarihine göz attığınızda Spor Bilimi’nin ilk anından 
itibaren Spor Felsefesi konusunun da gündeme getirildiğini 
görebilirsiniz.
 
 Şimdi, bu alanda bazı soruları yanıtlamaya çalışalım.
 
 1. Spor Felsefesi nedir?
 
Spor felsefesi spor ile ilgili olan felsefe çalışmasıdır. Dolayısıyla 
spor felsefesi iki disiplinli bir çalışmasıdır. İçinde : hem felsefe, 
hem de spor bulunmaktadır. Fakat, çalışma felsefe ağırlıklıdır. Burada 
öncelikle felsefenin ne olduğu üzerine aydınlanalım.
 
 Felsefe nedir?
 
Felsefe en genel belirleme ile bir bilgi üretme etkinliğidir. Felsefenin
 ürettiği bilgiler, diğer bilgilerimizden örneğin günlük yaşama 
bilgilerinden, bilimsel bilgiden, teknolojik bilgiden, sanat 
bilgisinden,dinsel bilgiden ayrıdır. Felsefe bilgileri varolan şeylerin 
değişmeyen, hep aynı kalan yanları ile ilgilidir. Örneğin pekçok varlık 
vardır. Canlı varlıklar, cansız varlıklar, manevi varlıkşar, sembolik 
varlıklar. Bu varlıkların birbiri ile ilişkileri vardır.Bu varlıklar 
değişirler.Peki bu varlıkların hepsinde değişmeyen, hep aynı 
olan(varlık) nedir? Felsefe bunu sorar. Bunu yanıtlayabilmek için de tek
 tek varolanlarla ilgili ortaya konulan bütün bilgilerden yararlanarak 
daha yüksek bir bilgi üretir. Bu bilgi felsefe bilgisidir.Bu bilginin 
alanı felsefedir.
 
Ne var ki tek bir felsefe bulunmaz. "Varlığı değişik bakımlardan ele 
alan değişik felsefe tavırları, değişik felsefeler ortaya 
koyarlar.Ayrıca varolanlarla ilgili bilgilerimiz geliştikçe felsefe de 
gelişecektir.Bu iki durum felsefeyi dinamik bir bilgi alanı haline 
getirir.
Şimdi, Spor Felsefesi ’ne bakalım.
 
Bilindiği gibi değişik spor olayları vardır. Bunlar tek tek her spor 
dalı ile ilgili karşılaşmalar, olimpiyatlar , dünya şampiyonaları gibi .
 Bütün bunlar değişebilmekte, gelişebilmekte, tekrarlanabilmektedir. Tüm
 bu değişimler, gelişimler ve tekrarlar içinde değişmeden kalan şey 
"spor";dur. İşte bu spor nedir? Öyleki yeni sporlar ortaya konulabilir. 
Yeni yarışmalar düzenlenebilir. Fakat spor dediğimiz öz hep aynıdır. Bu 
öz spor eğitimcisinin alanı dışındadır, spor hekiminin, spor 
yöneticisinin, spor bilimcisinin ve sporcunun alanı dışındadır. Sporun 
ne olduğunu, sporun özünü, sporun hakikatını araştıran bu alan spor 
felsefesi alanıdır. Kuşkusuz ki spor felsefesindeki tek soru saporun özü
 sorusu değildir. Bu çerçecede pek çok sorun yer alır. Bunlarla ilgili 
çalışmalar da spor felsefesinin içine girerler. Fakat, "spor nedir?"; 
sorusu yani sporun özünü soran soru spor felsefesinin temel sorusudur.
 
 2. Spor Felsefesi için ne tür çalışmalar gerekir?
 
Spor Felsefesi için en önemli iki şeyi yapmak gerekir. Spor ve felsefe. 
Yalnızca felsefe yapıyorsanız, yalnızca spor yapıyorsanız spor felsefesi
 yapamazsınız. Spor yapmak için sporun eğitimi almış olmak gerekir, 
felsefe yapmak için de felsefe eğitimi almak gerekir. Yani rastgele spor
 yapmaya başlayan bir kişi ile elindeki birkaç felsefe kitabını okumuş 
kişi bu işi yapamaz.
 
Dolayısıyla spor felsefesi yapmak için herhangibi bir spor dalında 
yetişmiş olmak ve felsefde eğitimi almak gerekir. Ne var ki bunlar da 
yetmez. Spor Felsefesi yapabilmek için kişinin fizyoloji, anatomi, 
endokronoloji, nöroloji, psikoloji, sosyoloji, spor tarihi, ekonomi, 
estetik, gibi alanlarda bilgi sahibi olması gereklidir. Bir spor 
felsefesi çalışması içinde bu alanlardaki bilimsel bilgilere başvurmak 
zorunluluğu bulunur.
 
 3. Hangi metinler Spor Felsefesi metni değildir?
 
Çoğu zaman içinde değişik filozof yazılarından alıntılar bulunan 
metinler spor felsefesi metni sanılır. Bir yazının içinde felsefe 
metinleri buluması o yazının felsefe metni olduğunu göstermez. Bir 
yazının içinde filozof yazısı bulunmaması da o yazının felsefe metni 
olmadığını göstermez. Öyleyse neye bakmak gerekir? Sorun yazıda bir spor
 felsefesi sorusu sorulup, sorulmadığıdır. Eğer bir felsefe sorusu 
sorulup, felsefe tavrı ile yanıtlandıysa o bir felsefe metnidir.
 
Çok zaman spor ile ilgili bazı alanlar spor felsefesi olarak algılanır. Bunların en başta geleni ise olimpizmdir.
 
 4. Olimpizm nedir?
 
Olimpizm spor olayının temel özelliklerinden hareketle , ortaya koyulmuş
 bir dünya görüşü ve yaşam anlayışıdır. Olimpizm felsefe gibi dinamik, 
devinen, gelişen bir bilgi alanı değilidir. Çünkü "sporun özü nedir?"; 
sorusuna sonsuzca yanıt verielebilir. Bu yanıtların hepsi geçerli 
olabilir ve soruya değişik aydınlanmalar sağlayablilir. Oysa olimpizm 
belirli bir anlayıştır. Hatta Olimpik Anlaşma (Olympic Charter) ile 
kuralları ve ilkeleri belli edilmiştir. Değişken ve gelişken değildir.
 
Olimpizmden hareketle olimpiyat oyunları düzenleyebilirsiniz, ama 
hejhangibi bir spor felsefesinden hareketle hiçbir spor müsabakası 
düzenleyemezsiniz.
 
Spor Felsefesi yaparken, olimpik ilkelerden yararlanılabilinir.
 
 5. Olimpizm ve Olimpiyatları’n ilişkisi nedir?
 
Olimpiyat Oyunları Olimpik İlkelere (Olimpik Anlaşmaa /Olympic Charter 
‘da belirlenmiş) göre düzenlenirler. Olimpiyat Oyunları’nın amacı 
olimpizmin içinde bulunan dostluk, kardeşlik, mükemmellik, daha iyi ve 
güzele ulaşmak, her türlü dil, din, ırk , politik görüş ve benzerlerinin
 üzerinde yaşayabilmeyi insanlara anımsatmak ve yaşatmak amacıyla 
düzenlenir. Bu nedenle olimpizm , olimpiyat oyunlarının temel 
anlayışıdır.
 
 6. Spor Felsefesi dünyada ve Türkiye’de ne zaman başlamıştır?
 
Bir felsefe olarak Spor Felsefesi’nin başlayışı 1950’li yıllara kadar 
geri gitmektedir. Avrupa’da ilk Spor Felsefesi Sempozyumu 1952 yılında 
Almanya’da Osnabrück’te düzenlenmiştir. Ne var ki Spor Felsefesi’ni 
hazırlayan çalışmaları modern çağ için Rönesans’a kadar geri 
götürebiliriz. Bu çalışmalar 18. yy’de üç ülkede İsveç, Almanya ve 
İngiltere’de önemli gelişmeler gösterirler. İkinci Dünya Savaşı’ndan 
sonraki yıllarda felsefede ciddi bir çalışma alanı oluşturur. Spor 
Felsefesi bağımsız bir felsefe disiplini olarak görüldüğü gibi Yaşama 
Felsefesi’nin bir alanı olarak da ele alınmaktadır. Ülkemizdeki 
başlayışı bu çizgide olmuştur.
 
Ülkemizde Spor Felsefesi ilk kez 11-12 Kasım 1990 tarihlerinde İstanbul 
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen "Türk Alman Kültür 
diyalogunda Spor Felsefesine yeni yaklaşımlar"; isimli sempozyumla 
başlamıştır.
 
Böylece yapılmakta olan Spor Felsefesi çalışmaları ilk kez Doç.Dr.Atilla
 Erdemli’nin öncülüğünde derli toplu bir tartışma ortamına girmiş ve 
kitaplaştırılmıştır. Günümüzde bazı Beden Eğitimi ve Spor 
Yüksekokulları’nda Spor Felsefesi dersi lisans düzeyinde verilmektedir.
 
Kaynaklar:
 
1. Erdemli, Atilla:
İnsan, Spor ve Olimpizm. Sarmal Yayınları. İstanbul. 1996.
2. Erdemli, Atilla:
Spor Felsefesi. e Yayınları. İstanbul. 2002.
3. Erdemli, Atilla:
Hümanizma olarak spor.Spor Bilimleri I.Ulusal Sempozyumu Bildiriler Kitabı. S.12-22. Hacettepe Üniversitesi.1990.
     
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder